Gap Dong (Favori Kore dizim)

Bloğumda ki ilk paylaşımım olan 'Bloğum Hakkımda ' yazımı okuduysanız artık kore dizileri izlemediğimden bahsetmiştim. Hala öyle fakat beğendiğim ve kesinlikle hak ettiği övgüyü alamadığını düşündüğüm birkaç dizi var ve bunlar hakkında yazılar yazmak istiyorum.

İlk olarak benim favori dizim olan 'Gap Dong' ile başlamak istedim. Günümüzde yayınlanan diziler hakkında bir bilgim olmasa da yaklaşık 2 sene öncesine kadar oldukça bilgiliydim. Benden kore dizi önerisi isteyen herkese, en sevdiğim dizi olmasına rağmen Gap Dong dizisini öneremiyordum. Herkesin sevebileceği bir dizi değil. Cinayet,veya Polisiye tarzı dizi sevenler için de altın değerinde diyebilirim ama. Ben aşk konulu diziler izlemeyi pek seven bir insan değilim. Beynimi yormayı ve olayları çözmeye çalışmayı cok severim. Kısacası Polisiye konulu dizileri seviyorum ve bu konuda oldukça kaliteli olduğunu düşündüğüm kore dizileri var.

Giriş kısmını biraz uzatmışım ama her neyse dizinin konusuna geçiyorum.

Öncelikle dizi boyunca arayıcak olduğumuz Gap Dong adlı seri katil gerçek hayatta da Güney Kore'nin İlsan şehrinde yaşamış genç kızları öldüren bir seri katildir. Polisler tarafından yakalanamamış ve dizide bu seri katilden esinlenerek yapılmış. Ben de bu ayrıntıyı bilmiyordum. Biraz önce internette okudum. Diziyi daha çok sevmeme neden oldu diyebilirim.

Karakterleri kısaca anlatırken aynı zamanda konuyu da anlatmış olacağım için direk karakterlere geçiyorum.

                               Dedektif Ha Moo-Yeom

Yukarıda bahsettiğim gibi dizide Gap Dong adında bir seri katil var. Dizinin ilk bölümünde öncelikle geçmişe dönüyoruz. Moo Yeum'un babası Gap Dong seri katil vakasının şüphelilerinden biridir ve bir süre sonra Baş Dedektif Yang Chul Gon'un baskıları yüzünden intihar eder. Dedektif  Ha Moo Yeom babasının suçsuz olduğunu kanıtlamak için dedektif olmuştur ve hayatını gerçek Gap Don'u yakalamak için feda edebilen biri. 

Baş Dedektif Yang Chul Gon

Son cinayetin ortaya çıkışının üzerinden 20 yıl geçtiği için Gap Dong davası zaman aşımına uğrayıp kapanmıştır. Hala Gap Dong'u Dedektif Ha Moo Yeom'un babası olduğunu düşünür. Herkes Gap Dong'un öldüğünü düşünürken baş dedektif Yang Chul Gon'un geri dönmesiyle Maria Oh adlı doktorun çalıştığı akıl hastanesinde hastalar tarafından yazıldığı düşünülen bir not belirir. 

                                                                   
                               ''Ben gerçek Gap Dong'um'' 

Dedektif  Ha Mo Yeom yani deli keşiş bunun baş dedektif için sadece küçük bir hoşgeldin şakası olduğunu düşünür.

Maria Oh

20 yıl önceki Gap Dong cinayetlerinden yaşıyan yani kurtulan tek kurbandır. Küçükken yaşadığı bu travma yüzünden psikolog olmuştur. Ben Gerçek Gap Dong'um yazısı da onun çalıştığı hastanede yazılmıştır ve böylelikle Deli Keşiş ile tanışır.

Ryoo Tae Oh

Şimdi gelelim benim dizi boyunca favori karakterime ve aynı zamanda diziyi izleme sebebime. Ryoo Tae Oh Maria Oh'un hastasıdır ve hastaneden ayrılmak üzeredir. Duvardaki yazı yüzünden deli keşiş tarafından sorgulandıktan sonra hastaneden ayrılır.

Hastaneden ayrılmasıyla birlikte 20 yıl öncesindeki cinayetler birebir tekrar olmaya başlar. İlginç bir şekilde cinayetlerin 20 yıl öncesindekinden hiçbir farkı yoktur.

 Ma Ji Yun

Tanıtacağım son karakter ise Ma ji Yun. Kendisi deli keşiş'e karşı büyük bir sevgi besliyor, sürekli arkasında dolanıp duruyor ve aynı zamanda çizim konusunda oldukça yetenekli. Webtoon'da çizimleri ile Gap Dong hikayesi hakkında bir çizgi roman  yayınlamaktadır. Dedektif olarak tabi ki Deli Keşiş'i seçmiştir fakat Gap Dong karakteri için henüz bir seçimi yoktur. Bu sırada tesadüfen Ryoo Tae Oh ile tanışır ve onun yüzünün Gap Dong karakteri için harika bir seçim olduğunu düşünerek onu seçer.

Bütün karakterleri kısaca anlattığıma göre bir psikopatı canlandıran Lee Joon hakkında konuşabilirim. Lee Joon 2 sene öncesine kadar MBLAQ adlı müzik grubundan ayrılmadan önce bir şarkıcıydı. Şimdi ise daha çok oyunculuğuna yüklenmeye başladı. Ryoo Tae Oh karakteri için harika bir seçim olduğunu düşünüyorum. Dizi boyunca oyunculuğu harikaydı.

Dizi boyunca sevdiğim  başka bir şey ise cinayetlerin işleyiş biçimleriydi. Sanki bir sanat yapılmış gibiydi. İzlerseniz ne demek istediğimi anlayacağınıza eminim.

Müzikleri de harika ötesiydi. Hala dinlerim. Aralarında bir ıslık sesi var. hala dinledikçe korkarım. Farkındayım çok uzun bir yazı oldu. Son bir video önererek gidicem. Muhtemelen G Dragon'u bilmiyeniniz yoktur. Aşağıda ki video da bazı sahnelerin arkasına ''Shake the world ''adlı şarkısını koymuşlar. Bu kadar uyumlu olamazdı gerçekten. Çok seviyorum şarkıyıda zaten. Korkutmuyor değil bazen. Başka bir yazımda görüşmek üzere...